28 Ekim 2009 Çarşamba

ne çıkarsa bahtıma

sen yokken çocuk gibi oluyorum..
ağlayacak kadar salaklaşıyorum
ve bir tek buna izin veriyorum
senden yana açıyor çiçeklerim

sana doğru yüzüyorum
nefesimi tutup dibe iniyorum
boğuluyorum
ölüyorum

tüm şarkılarım sana
tüm şiirlerim
okuduğum tüm mısralar
izlediğim izleyemediğim filmler
gördüğüm bütün kız çocuklar
ne varsa
ve
sana ne kadar söylemek istediğim şey varsa
hepsini yakıp erteliyorum
ya başka bir zamana
ya da boşluğa...
ne çıkarsa bahtıma..

23 Ekim 2009 Cuma

ölümden beterdir yenilgiler.....




sen yoktun hiç olmadın....

gerçtekten ölümden beterdir yenilgiler..
ama güzeldir de...

daha sağlam basıyorsam toprağa
senin sayende...

artık daha inançsızsam
senin sayende

artık daha katıysam
senin sayende

çocukluğum biraz da uzaklaştıysa
senin sayende

çoğu zaman korkak bazen daha cesaretliysem
senin sayende

daha kabullenir olduysam
kaderle inadım bitmek üzereyse
senin sayende


bunca gece bunca sabah
toplanıp gittiysen
emin ol
senin sayende

biri seni seviyorum deyince
arkama bakmadan uzaklaşıyorsam

bağlanmaktan ölümden korkmadığım kadar korkuyorsam..

teşekkür ederim
senin sayende

22 Ekim 2009 Perşembe

üzgünüm demek çok yetersiz çok

denizdeki fenere mektup yazdım bugün 7 ay sonra..
ama diyemedim dökemedim içimdekileri..
hatta şöyle oldu ben ona ilk o zaman yazmıştım ama defterin arasında duruyodu bir not ta bugünden ekleyip gönderdim bir tutam saç ekledim..:/
o kadar hissiz yaptım ki bu işi..
ama diyemedim... içimdeki sesleri konuşturamadım...
sessizlikte kaldı...

acı çekiyorum..
sesin soğuk geliyor dedikçe acı çekiyorum..
neden böyle dedikçe acı çekiyorum....

seni çok özledim diyor acı çekiyorum...
yüzünü anımsayama çalışıyorum....
saçlarımdan biri çekiyor sanki...
canımı yakıyor...

ardıma bakıyorum...
hiçlikle geçmiş onca ssene

neresinden tutayım..
değiştim mi..
evet belki...

istemeden...
tüm çığlıklarımı içime attım
bağırdım....
tüm taşlarımı içimdeki suda kaydırdım...

döndükçe kendime döndüm içime..
her defasında daha da silikleşti yüzün..

şimdi bir sürü mezar bıraktım içime...
ya hepsi sensin...
ya da hiçbiri..
hergün birinin başında bekliyorum.
dua ederek...

biraz sen biraz eski ben dileyerek...

gelir mi bilmem...

üzgünüm..
çok hem de...

20 Ekim 2009 Salı

hangi eşikte kaldın sen ..
çıkmadığım ya da bıraktığım hangi basamakta?

15 Ekim 2009 Perşembe

olamaz mı olabilir...


MusicPlaylist
Music Playlist at MixPod.com


Belki Benim Kağıt Param, Bir Şekilde, Döne Dolaşa
Senin Cebine Girmiştir.

Belki Aynı Posta Kutusuna,
Değişik Zamanlarda da Olsa, Birkaç Mektup
Atmışızdır.

Ayın Karpuz Dilimi Gibi Batışını
İzlemişizdir Deniz Kıyısında.

Aynı Anda Başka İnsanlara, Seni
Seviyorum Demişizdir. Mutlak Güven Duygusuyla,
Başımızı Başka Omuzlara Dayamışızdır


Olamaz mı?
Olabilir.

tesadüf diye bir şey var mı ... yoksa bu nedir... varsa gerçek midir yoksa yanılsama mı ??
o kadar çok şey var ki gerçekten sana dair...
dilim varmıyor...
soruyorum sessizce...
cevapları bilmiyorum...

12 Ekim 2009 Pazartesi

life is wonderful



öleceğiz evet... göçüp gidicez bu dünyadan.. hastalıktan ya kazadan...
benim derdim bişiler bırakmak arkamda...

ölülerle konuşmayı kesmiyorum henüz ama ...

yine de herşeye rağmen, ama herşeye; küfrettiğin, kızdığın, lanet ettiğin, olmaz artık dediğin, bu son dediğin, ağladığın, ağlattığın, dibine vurduğun, sevip sevilmediğin, sevilip sevmediğin, üzdüğün tüm bunlara rağmen işte hayat güzel mi..? güzel...

7 Ekim 2009 Çarşamba

Aşkımız



Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.

Hiç düşündün mü belki
Belki, eline en yakışan takı benim elim.
Belki de en belli olacak yalan, benim söylediğim...
Belki sen ve belki ben...

Yoksulluk, kirden rengi tanınmayan
bir beyaz tutsaklık...
İnsan kendine iltica edebilir mi?

Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri..
Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.

.

Yılmaz Erdoğan

4 Ekim 2009 Pazar

uyurken sen

susuyorsun...
sen sustuğunda bütün isimler siliniyor sözlüklerden
ben hepsini yanıma alıyorum


kahkalarını avucumda biriktiriyorum
her sana yenilmemde açıp bakıyorum

her özlediğimde kapına geliyorum...
durup bakıyorum...

adımı sildiğin yerden....
ağzının kenarından öpüyorum

sessizce sarılıp gidiyorum...

3 Ekim 2009 Cumartesi

isteridye

blog sanma ki yok yazacak birşeylerim..
sessizlikteyim sadece .. suyun dibindeki isteridye gibi....
yeşil elmaya takmış durumdayım son zamanlarda:/ birdenbire..
hah.. zaten herşey birdenbire olmadı mı...
sırtımda bir çuvalla dolaşıyorum sanki...
zihnimdeki herşeyi peşimden sürüklüyorum....

alışmaya çalışıyorum
........

bir de "bozcaada öykülerini" alıp okumak istiyorum biraz olsun ada hevesime iyi gelir dindirir diye...

hala denize inen yokuştan inmek istiyorum sabahları....