6 Aralık 2009 Pazar

sessizce gitmek


Hayır, büyü yoktu zaten
Cümlelerimiz vardı kesişen birleşen boşlukta
Giden o muydu?
Belki de

Herkesin vardır bir yelerde yarım kalmış eksik bir yanı
Bir yerlerde bıraktığı yüreği, aklı
Aşkı…

İnanmayarak kapatıyorsun gözünü
Gözlerini kapatıyorsun gözün göremediklerine
Bile bile
En seyirlik anlarını seyretmeye alışıyorsun; dünyanın yalan yerlerini...
Kanıksıyorsun…
Vazgeçemiyorsun

Bense
Sessiz kaldım
Çıplak kaldım
Uyurken değil
Uyanmamaya direnirken
Üstüm açıldı
Örtemedim
Üşüdüm

Midem kazınıyor
Sana acıkıyorum
Sana susuyorum
Açlıktan ölüyorum



4 yorum:

Eylül, dedi ki...

hayat tuaf, vapurlar falan.. :) bir ara, eski bir ara blogumda yazıyordu. kaldırmışım :) görünce burda mutlu oldum..
sevgiler..

her aşkta yok mu büyü..

mor kedi dedi ki...

hoşgeldin Eylül...
mutlu olmana sevindim:)benim de eskiye dayanıyor baya vapurlarım.:)

yazıyı yazarken bile o büyüyle yazdım aslında... etkisinden kurtulduğumu sanarak...

evet her aşkta büyü var...

sevgiler benden....

beenmaya dedi ki...

Sen eski düşlerinde
Uyuyorken hala
Ben yeni yeni
Sana uyanıyordum
Kayıptı söz...

Bulduğumuzda
Sen uyandın
Ben yoruldum...

Adsız dedi ki...

büyü dediğiniz şey temelde çok basit bir gereksinimin karşılanma arzusu ve bu arzu insanı çoğu kez deli, divane edebiliyor. mantık devreden çıkabiliyor.

direkt anlatımlar zor olduğundan dolaylı anlatımlar, şarkılar, şiirler giriyor araya. karşı cinse duyulan ihtiyaç kuru bir dille ifade edilmemeli zaten. olayın kişilikler boyutu, saygı-sevgi boyutu da var elbette fakat bizimkisi gibi kapalı toplumlarda da cinsellik konusunda konuşmak, yazmak çok zor.

aslında birçok insan bu anlamda aç ve muhtaç. o yüzden de arayış içinde herkes.