Bugün Kasımın
18i
Seni ilk
sevdiğimle aynı zaman
Sonbahar
Hala aynı
mevsim
Dışarıdaydım
O kadar çok
yaprak birikmişti ki yerde
Sarı
kahverengi yeşilsiz ve kuru
Basıp basıp
yürüdüm yine
Çıtırtılarını
dinledim
Bilirsin
klasiktir bu
Sonbaharın
klasiği
Nasıl
düştünse içime hala öylesin
Daha da
çoğalmakta belki
Durana kadar
buradayım
Bu mevsim
geçip yeniden gelinceye kadar
Çıkamadığımız
hayat
Fotoğraflarda
gördükçe içime bir şey oturan kolye
İmkânsızlık
Düşüncelerin
Olmazların
Art arda
Ne seni ne
kendimi düşünüyorum
Tutunduğun
hayatı düşünüyorum
Ben kendi
yarattığım dünyada seni yaşıyorum
Her yönüyle
Sen kendi
inandıklarınla her şeyi içine alıyorsun
Okumaktan
sıkılmadığım kitap gibisin
Sayfalarının
altını çizdiğim
Kimi cümlelerinde kana kana ağladığım
Kimisi
canımı yakan
Güldüren kimi
Ama ne
olursa olsun
Hep yanımda
tutmak istediğim kitapsın sen
Sayfa sayın
belirsiz
Şimdi eski
sayfalarını karıştırıyorum senin
Zaman öyle
bir ayraç koymuş ki aramıza
Açmaya elin
varmıyor kaldığımız yeri…
Gücümüz
yetmiyor buna...
Hani
soruyorsun ya nasılsın diye
Hiç iyi
değilim aslında
6 yorum:
araya giren ayraç
kıtaları birbirinde ayıran okyanus gibi olsa bile, farklı kıtalarda da olsa mesafe sıfır olabilir.
yan yana iken erişememek de mümkün.
seviyorsun.seviyor.
dilerim yürür.
şunu oku:
şu:
bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
ya da erteletiyorum biletimi son anda
uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü
birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını
A. Telli
bilirim geri gelmezler ama en güzel günleri doyrlar hayatımın;evet geri gelmez güzel olan ne varsa, zaman bazı şeyleri tüketir, tükenmeyenler güzel anı olarak kalır ve kanatır; keşke üç moldavyalı beş ukraynalı 4 kübalı ile bassaydın veya nefret etseydin;ki acı veren nefret edememek,acı veren arafta kalması duyguların,sınırlarda kendini tekrarlaması...
mutlu ol
mutlu olsun
mutlu olun
aşıksın
aşık
aşk olsun derler ya,aşk zor be esin.kendine hayata bahçelerine iyi bak
şiiri sevdim...
teşekkür ederim...
teoman oğul,anne ben geldim çalıyor.
şiiri sevmene sevindim, ahmet telli insan olduğu için duygulara insana dair duruyazıyor,içten.
hoşçakal
Yorum Gönder